Sosyal Medya

iletişim.|strateji.|itibar.

İletişim için çalışıyoruz.

Sınırsızlaştık mı Sabırsızlaştık mı?

Halkla ilişkiler çalışanları ve basın mensupları arasında iletişim her zaman dinamik bir yapıya sahip oldu. Ancak yeni medya ve teknolojinin, altın çağını yaşadığı günümüzde basın mensupları ile iletişim kurmak için nefes almayı unutur hale geldik.

Pandeminin de etkisiyle evde kaldığımız, her an müsait (!) olduğumuz, mesai kavramını da ortadan kaldırdığımız bu günlerde dönüş alamadığımız basın mensuplarına ulaşmak için tüm silahlarımızı kullanıyoruz.

…Bir bülten gönderdim bakar mısın?

Özellikle son dönemlerde basın mensuplarının da rahatsızlık duyduğu bir konuyu ele almamız gerekiyor. Gazetecinin mesai saatini, izin gününü, yayınların yoğunluk dönemlerini bilmeden ya da dikkate almadan yapılan her iletişim sadece bunu gerçekleştiren kişiye değil, halkla ilişkiler sektörüne de zarar veriyor. Buna rağmen, mailimiz henüz sistemde dolaşırken biz WhatsApp’tan mesaj gönderiyor, “mavi tik”i almayınca da telefonlara sarılıyoruz. Bu durum içeriklerimizi daha değerli ya da öncelikli bir hale getirmiyor. Peki, bu süreç medya ilişkilerini nasıl etkiliyor? işte asıl sorulması gereken soru bu.

Kendimden yola çıkarak… İletişim sektöründe hafta sonu kavramı pek de geçerli değil. Halkla İlişkiler çalışanları gündemi her zaman takip eder ve var olan gündem içerisinde iletişim danışmanlığını yürüttükleri markalar için doğru alanlarda iletişim sağlar. Basın bülteni gönderimleri de medyanın gündemine göre hafta sonu yapılabilir. Ancak hafta sonu gönderimlerinde gazeteciyi aramanın pek de doğru bir davranış olduğunu düşünmeyerek, kısa bir süre önce önemli bir gönderim sonrası, bazı gazetecileri arayarak rahatsız etmek istemediğimi anlatan bir mesaj yazmayı tercih ettim. Kısa mesajımın ardından 5 gazeteciden 4’ü gösterdiğim hassasiyetten dolayı teşekkür ederek, hafta sonu yapılan bu aramaların çok da keyifli olmadığını paylaşırken, bir gazeteci ise arayarak bu konudan gerçekten dert yandı.

Medya ilişkilerinde asıl dikkat edilmesi gereken de bu. Yaptığımız işin önemli olduğunu ve değer görmesini isterken, iletişim kuracağınız kişilerin de bu önem ve değere sahip olduğunu unutmamamız gerekiyor. İletişimin temeli olan hassasiyet ve anlayışın geri plana atılması, İletişimin sınırsızlığının sabırsızlıkla kullanılmaya devam edilmesi halkla ilişkiler sektörü ve medya arasındaki iletişimde soğuk rüzgarları kaçınılmaz hale getirecek gibi duruyor.

Yazar: Esra Can Sinav